You are currently viewing 10 Adımda Motivasyon Arttırmak!

10 Adımda Motivasyon Arttırmak!

Merhaba değerli okuyucum, uzun süredir yoğunluğum ve farklı şeylerle de uğraşmam dolayısıyla blogumdan epey uzak kaldım. Ama fiili olarak uzak kalsam da bu düşünüp üretemediğim anlamına gelmiyor 🙂 Uzun lafın kısası, başlıyoruz…

Bugün ele alacağımız konu motivasyon ve motivasyonu arttırma yolları. Açıkçası kendimi bu konu hakkında gönül rahatlığıyla konuşabilir ve tavsiye verebilir düzeyde görüyorum. Çünkü gerçek anlamda motivasyonunu hep belirli bir seviyede tutabilen biriyim. Burada bir konuya özel değil genel hayat motivasyonu ve enerjinizi arttırmanız için adım adım tüyolar vereceğim. Siz bunları ders çalışmak, spor yapmak, dil öğrenmek veya yeni bilgi edinmek vb. her konuda uygulayabilirsiniz. Bu yazıdan sonra motivasyon hayat felsefeniz haline gelecek 🙂

Contents

1. Başkalarının Size İnanmasını Beklemeyin.

Başkalarının size inanmasını beklemek belki de motivasyon için yapılacak en kötü hatalardan biri. Sebebi bunu yakıt olarak kullandığınızda etrafınızda size inanacak birileri kalmadığında büyük hüsran yaşayacak olmanızdır. Sevdiğiniz insanlardan onay ve taktir almak, yapmayı planladığınız şeyi idame ettirme aşamasında her ne kadar tatlı bir destek gibi görülse de siz bunu amaç olarak alırsanız hem yapmayı istediğiniz şeye kendinizi tam anlamıyla odaklayamaz hem de başkalarından gelen takdir, onay ve inanmalarla yetinir gerçek bir gelişme sağlayamazsınız. Çünkü öyle veya böyle insan doğası takdir edilmeyi sever fakat bu hastalıklı bir zehirdir, gelişimi kesinlikle durdurur. Birileri size inanıyor ve bulunduğunuz konumda inanıyor olabilir, fakat bunlar sizin için ilerlediğiniz bu yolda küçük papatyalar olsun. Tarlasına yolun sonunda kendiniz ulaşacaksınız.

2. Eylemlerinizi Onaylanmak İçin Değil, Fayda İçin Uygulayın.

İlk maddede de değindiğim bir durum olan onaylanma hali, bazen öyle bir hale gelir ki kendinizi, size gerçekten fayda sağlayacak şeylerden ziyade insanların onay vereceği şeyleri yaparken bulursunuz. Bu günümüz dünyasında sosyal medyanın da etkisiyle maalesef çok yaygın görülen bir durumdur. İnsanlar olmaktan çok gözükmeyi tercih ederler, çünkü bu daha az masraflıdır, daha pratiktir ve daha kolaydır. Siz, gözükmeyi değil uygulayıp olmayı seçin, işin sonunda gözükmeye çalışanlar elbet yorulurlar çünkü gözükmek için sürekli bir efor ve çaba gerekir; oysa eğer olduğunuz hali iyileştirirseniz günün sonunda hiçbir efor sarfetmeden tüm doğallığınızda en iyi halinizde olursunuz.

3. Kendinize İnanın.

Bu genelde çok söylenen klişelerden biridir fakat temelde gerçekten doğrudur. Hedeflediğiniz her neyse, eğer onu yapabileceğinize gerçekten inanmadan o işe başlamaya çalışırsanız emin olun çok yüksek ihtimalle başarılı olamayacaksınız. Kısmen bir başarı gösterseniz bile asla tam performans ve potansiyelinizden faydalanmamış olacaksınız. Durumu ve kendinizi rasyonel şekilde analiz edip kendinize inanarak hedeflediğiniz ne olursa, azim ve çalışmayla beraber o işte başarılı olmamanız için hiçbir sebep yok.

4. Gerçekten İstediğinizden Emin Olun.

Genelde atlanan bir durumdur bu durum. Bazen etrafınızda bir konu çok moda olur, toplum baskısı içeren bir yapıya dönüşür ve size de bu bir şekilde psikolojik olarak dayatılır. Fakat burada birileri tarafından bir zorlamadan bahsetmiyorum. Küçük bir örnekle gidersek; etrafınızda, çevrenizde, toplumunuzda kabul görmüş ve belki de gerçekten güzel olan bir konu olduğunu düşünün, sizin de o konuda gelişme kaydetmeniz kesinlikle faydanıza olacak, bunu biliyorsunuz. Ama önemli soru şu; gerçekten istiyor musunuz? İnsan yapısı çok komplikedir ve ekonomideki gibi gerçek anlamda rasyonel değildir, bin bir sebep içeren şekilde bu güzel ve size gerekli konuyu gerçekten istemiyor olabilirsiniz. Bu tamamen bir tercihtir ve kendinize istemediğiniz bir şeyi yapma çalıştırarak benliğinize psikolojik stres yaratmış olursunuz. Bu yüzden konu her ne ise gerçekten istediğinizden emin olun.

5. Küçük Hedefler Belirleyin.

Benim için en önemli taktik sanırım budur. İşin başında dediğim gibi konu her ne olursa olsun hedeflerinizi büyük tutarsanız, ilerleme sürecinde yılmanız kaçınılmaz olacaktır. Bunun sebebi sadece insanlar değil hemen hemen bütün canlıların hareket yapısı ödül mekanizmasıyla çalışır. Evcil hayvan eğitiminden tutun, bir öğrencinin derslerine çalışıp not almasına kadar hemen hemen her canlı için bir ödül mekanizması hakimdir. Sürdüreceğiniz bu işte belirli bir evreden sonra hedefe ulaşıp kendinizi tatmin edeceğiniz bir nokta bulamazsanız muhtemelen bir yerden sonra o işe olan hatta kendinize olan inancınızı kaybedersiniz. Ufak hedefler, size sürekli olarak “başarıyorum, bu işi yapabiliyorum, bak oluyor o yüzden devam etmeliyim” gibi telkinler verecektir. İlk maddede bahsettiğim insanların sizi onaylaması 2 puan gazsa buna 8 diyebiliriz. Gerçek yakıtınız ufak hedefleriniz olsun, unutmayın kaynak sınırsız 🙂

6. Aksamalarda Moralinizi Bozmayın.

O kadar fazla gözlenen bir durumdur ki bu, okurken “aha ben yav” diyeceğinize o kadar eminim ki. Yine ufak bir örnekleme yaparsak, hedeflediğiniz konu için kafanızda veya yazılı bir plan ve ilerleme oluşturursunuz. Başlarda her şey güzeldir, tık tık ilerliyor, ufak hedeflerinize ulaşıyor, kendinize inanmaya devam ederek başarı elde ediyorsunuzdur. Fakat bir anda bir aksama olur, gerek hayat şartlarının getirdiği durumlar gerek başka dış etmenlerden bazen sizin enerjiniz kalmaz, bazen dış etkenler mani olur. Bu durumda da siz “ohoo ne güzel gidiyordum gitti her şey, bir kere ipin ucu kaçtı artık olan oldu” gibi karamsar düşüncelere düşersiniz. Bu o kadar yanlış bir düşünce yapısıdır ki tüm performansınız, veriminiz ve hatta emeğiniz çöpe atılmış olur, hem de kendiniz tarafından. Bu duruma düşmeye meyillendiğiniz an şunu düşüneceksiniz; ben bir insanım. Komik gelebilir ama gerçekten kilit cümle bu. Ben bir insanım ve aynı hayat gibi hedeflediğim bu kısa yolda da inişler çıkışlar aksamalar, yer yer tamamen durmalar bile olabilir. Ama ne olursa olsun mücadele etmeye devam edeceğim ve aldığım faydayı asla kötü düşünerek kesmeyeceğim diyebilmeniz gerekir. Size bu kötülüğü sizden başka kimse yapamaz, moral bozmadan aksamaları olağan karşılayın, insan olduğunuzu unutmayın.

7. Programlı Olmaya Çalışın.

Etrafınızda, sosyal medyada ve hatta tarihte gördüğünüz tüm başarılı insanların belli başlı ortak noktaları vardır. En kuvvetli olanı ile programlı olmaktır. Öyle veya böyle konunuz her ne ise motivasyonunuz için bir program dahilinde ilerlemeye çalışın. Fakat bu program kesinlikle sürdürülebilir, uzun süreli ve sizi daraltmayan şekilde olsun. Yoksa üst maddede bahsettiğim durumu yaşayıp kısır döngüye girebilirsiniz. Plan program her zaman iyidir, fakat bunu kendinizi hırpalamadan yapmaya özen gösterin.

8. Kendinizin Farkında Olun.

Bununla ilgili web sitem içinde bir yazı ve youtube kanalımda bir video çektim. Herhalde en önem verdiğim, akıllı bir bireyde beklediğim ve insanın bana göre zekâsını da gösteren bir düşünce biçimidir. 2 ayı içerik hazırladığım bu konuya detaylı olarak girmiyorum o yüzden, linklerini verdiğim yerlerden ulaşabilirsiniz. Fakat yine kısaca yazacak olursam, kendinin farkında olan, olumlu ve olumsuz taraflarını bilir, ona göre plan yapar, kendine ona göre inanır, ona göre hareket eder ve hata payını çok büyük oranda azaltır. Hedefini nokta atışı vurabilir.

9. Daha Kötü Şartlarda Olan İnsanları Düşünün, Küçük Şeylerden Mutlu Olun.

Bu diğer 8 maddeden daha geniş kapsamlı bir yapıdır. Bazen durum öyle bir hale gelir ki bulunduğumuz durum bizi çok daraltıcı bir düşünce yapısına sürükleyebilir. Hedeflerimizi gerçekleştirmeyi bırakın hareket edecek belki de yaşamak için enerji bulamaz hale gelebiliriz. Bu durumlarda insanın doğasının en basit bir olgusuna başvurmak gerekir, ister inkâr edelim ister etmeyelim insan yapısı gereği tatmin olan bir varlıktır. Fakat herkes bunu iyi kullanamaz, biz bu gibi durumlara düştüğümüzde bizden çok çok daha kötü durumda olan insanları düşünüp, bulunduğumuz konumda buhran içinde olmamayı kendimize telkin etmeliyiz. Kendimizi çok daha kötü durumda olan insanların yerine gerçekten koymayı başarabilirsek, o bakış açısından bakmayı biraz olsun yakalayabilirsek emin olun sorun ettiğimiz bir çok şeyin aslında o kadar da katlanılamaz olmadığını anlayacaksınız. Etrafınızda en kötü durumu yaşayan siz olsanız bile temenni için en büyük silahınız var, var olmak. Hayattasınız ve varsınız. Her ne olursa olsun var olmaktan daha güzel bir şey var mı ki 🙂 Nefes alabilmek kadar keyifli ne var…

10. Duyguları Düşünceler Belirler, İyi Düşünün İyi Olun.

Evet geldik belki de benim arkadaş çevremde genel anlamıyla motivasyonu yüksek kişi olarak bilinmeme sebep olan düşünce yapısı. Bu da o kadar geneldir ki bunu gerçekten başardığınızda hayat kalitenizin nasıl artacağına inanamayacaksınız. Yapılacak da o kadar basit ki. İnsanın duygularını yalnızca düşünceler belirler, siz elinizden geldiğince durumlar karşısında iyi düşünmeye çalışırsanız, o kadar daha az strese girer, o kadar daha odaklanma gücünüzü korur ve yolunuza devam edersiniz. Burada biraz bencil davranıp kendinizi düşünmeniz gerekiyor ki bana göre her insanın bunu yapması gerekir. Siz iyi olmazsanız etrafınıza iyilik yapamazsınız, siz mutlu olmazsanız etrafınıza mutluluk sağlayamazsınız. Önce kendiniz iyi olacaksınız ki başkalarına da iyi gelin. Bu düşünce yapısını benipseyip uygulamaya başladığınızda sarsılmaz bir duygusal zekâ ve yüksek sosyal ilişki becerileri kazanırsınız.

Fakat burada net bir ayrım yapayım, bu demek değil ki olan olayları olmamış gibi görmek, duygusuzca davranmak gerekir. Kesinlikle bu yanlışa gitmeyin, iyi olmaya çalışırken halının altına süpürme hastalığına yakalanmayın. Etrafımız tepkisiz buz kütleleriyle dolu, siz onlardan olmayın, duygularınızı saklamaya çalışmayın. Buradaki ince ayrım duygularınızı düşüncelerinizin belirlediğini bilecek kadar kendinize hakim olmaktır. Bu durumda kötü olaylar karşısında mantıksız şekilde kendinize veya çevrenize yüklenmeyi bırakacak duygusal zekâya sahip olursunuz. Kendinizi sevmeyi ihmal etmeyin ^^

İyi düşünün, iyi olun 🙂

Spread the love

Batuhan YALIN

Bilişim tutkunu, girişimci, oyun oynamayı seven, doğa aşığı ve sporla iç içe olan bir dünyalıyım. Araştırmayı, makale okumayı çok seviyorum. Bilgiye aç olmak ne kadar da güzel bir şey.. Doymak bilmiyorsunuz.. 🙂

Bir yanıt yazın