You are currently viewing Cehalet

Cehalet

Contents

CEHALET NEDİR?

Bugünkü yazımda aşağıda bu konuyla ilgili düşündüğümde oluşan sorular üzerinden bir içerik üreteceğim, Sokrates gibi konuya soru sorarak yaklaşmayı uzun bir süredir yapmaktayım ve gerek birebir çatışma veya fikir ayrılıklarında gerekse derinlemesine bir konuyu ele almak istediğimde oldukça yararlı buluyorum. Bunu da belirterek konumuza girelim. Nedir Cehalet…

Savaş Barıştır, Özgürlük Köleliktir, Cahillik Güçtür. – George Orwell 1984

  • Cehalet Nedir?
  • Cahil Kime Denir?
  • Okumuş Cahil Olur Mu?
  • Cehalet Moda Mı Oluyor?
  • Eğitim Ne Kadar Önemli?
  • Bağnazlığı Cehaletle İlişkilendirebilir Miyiz?
  • Kendinin Farkına Varmak Ne Kadar Önemli?
  • Cahil Olmadığımızı Nasıl Tespit Ederiz?
  • Cehaletten Kurtulmanın Temel Amacı Nedir? Nasıl Kurtuluruz?

Bu konu bu zamana kadar üzerinde en çok içerik üretmek istediğim konudur. (artık başka konu bulmalıyım) Youtube için de özel bir video hazırlamışımdır. Buradan ulaşabilirsiniz. Gelelim konumuza. Ülkemizin kanayan bir yarası olan cehalet köken olarak Arapça’ dan dilimize geçmiştir ve temel anlamı bilgisizlik denebilir. Fakat biz bunun daha derinine ineceğiz, eşeleyip konuyu iyice yıpratacağız.

Bilmemek Ayıp Değil De…

Konuya bir atasözüyle başlarsam sözlük anlamıyla ilgilenmediğimi anlayacaksınızdır muhtemelen:

Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp. – Atasözü

Hatta öğrenmediğini biliyormuş gibi yapmak daha büyük ayıp. Hatta öğrenmeden biliyormuş gibi yaptığını gerçekten bilen insanları yargılayıp onların bilgilerini sınamak için kullanmak baya bir ayıp ve hatta bu düpedüz cahilliktir. Sözlük anlamının dışında cehalet öyle bir hastalıktır ki bir kez yakalanırsanız bir daha kurtuluşunuz yoktur, muhabbet “Tıp çok ilerledi abi, amarigada kol bacak dakıyo adamlar!” da olsa siz yine de cahillik hastalığına yakalanmamaya çalışın çünkü gerçekten tedavisi yok. İnanın Amarigada bile yok.

Cehalet bir hatta bir çok konu hakkında bilgi sahibi olmadan o konunun profesörü hatta direkt o konuya probleme çözüm getiren insan gibi davranabilmektir, bunu sakın ukalalıkla karşılaştırmayın, çünkü ukala insanlar genelde bunun farkında olarak bilmedikleri halde dalkavukluk yapıp kendilerini göstermeye çalışırlar. Farklı bir kafadadırlar ve karşı tarafın tüm bilgi birikimini hiçe saymazlar sayamazlar.

Bu adam çok cahil olmalı, ne sorulsa yanıtlıyor. – Voltaire

Cehalet bilmediğini de bilmemektir. Bileni de görmemezlikten gelmektir. Apaçık olanı inkâr etmek, bir şeye körü körüne bağlanmaktır. Sorgulama yapma yetisini bulundurmamaktır. Bu söylediğimi dini veya farklı durumlara çekmeyin, tüm hatlarıyla her şey için söylüyorum ki sorgulama yapan insan, hayatın tüm evresinde ve her daim mutlak doğruyu bulandır.

Yoldan sapmayandır, çünkü sorgular ve sorguladıkça neye niçin inandığını veya desteklediğini veya neden itimat ettiğini ya da neden reddettiğini bilir, bu her türlü inanış, kulüp, spor dalları, toplum kuruluşları, örgüt için geçerlidir.

Cahil Kime Denir?

Cahil kimse sorgulama yetisini kaybetmiştir. Mukayese yetenekleri de yok denecek kadar azdır. Karşıdaki insanın veya oluşumun, kendisiyle örtüşen ve çelişen iyi ve kötü yönlerini mukayese edemez, bu yüzden de kendisini iddialı olduğu konuda tamamıyla mutlak söz sahibi olarak görür. Bir miktar kulaktan dolma bilgileri derleme ve karıştırma gücüne sahiptir bu tip insanlar. Bunları öyle güzel karıştırırlar ki bazen bazı durumlarda karşıdaki kişi veya kişileri çok tehlikeli pozisyonlara sokabilirler.

Dünyada her türlü kötülük hemen her zaman cehaletten gelir. – Albert Camus

Çocukken oynadığımız kulaktan kulağa oyununu hayal edin. İlk cümleyi söyleyen çocuğun söylediği cümle gerçek bilgidir. Sondaki söyleyen kişi de cahil kimsedir. Böyle sanki eleştiriyor veya insan ayrıştırıyor gibi durabilirim, ama kesinlikle böyle algılamayın tamamen bir güruhun tanımını yapıyorum. Nesnel bir makalede geçen bir içerik gibi düşünün, o kadar net, bu konu hakkında o kadar yalın düşünüyorum şuan.

Rasyonel şekilde iyileşmesi için hatasını söyleseniz, daha fazla saldırı altında kalırsınız. Cahil kimse cahil olduğunun genelde ayırdında değildir. Bazıları bunu silah olarak kullansa da genelde farkında değillerdir. Bunun için önce kendinin farkına varabilmek gerekir, bu da ortalamadan biraz daha fazla zeka gerektirir. Cahilin cehaletini yüzüne vurmanız, ona umarsızca küfür etmenizden daha canını acıtır. Yüzleşmesi zor bir hastalıktır.

Cahilin cahilliğini kanıtlamak kolaydır fakat ona itiraf ettirmek güçtür. – Hz. Ali

Cehalet de Neyle Karşılaşırsınız?

Cahil kimseler genelde okumuşu akademik başarıyı gözetmezler, fanatizmi doruklarına kadar yaşarlar. Bunun örneği olarak yazımın yayım tarihine göre yakın zamanda yaşanan İBB Meclisindeki komik olay direkt örnek gösterilebilir. İzlemek için tıklayabilirsiniz. Anlatırsam da konu kısaca şu, bir meclis üyesi, bir meclis üyesi için ” Konuşan internetçi arkadaşımız galiba sanal dünyada çok fazla geziyo” dedi. Karşısındaki insanı bilerek, tanıyarak kinaye yapan bu meclis üyesine cevaben laf atılan sözde internetçi meclis üyesi de durur mu yapıştırmış cevabı. ” İnternetçi arkadaş değilim, ismim Taylan YILDIZ, Stanford’ dan da doktoram var.”

Bu konuşma bile tertemiz cehalet örneğidir. Stanford’ dan doktorası olan alanında uzman bir insana lakap takma seviyesine erişen güzide meclis üyesinin Stanford hakkında en ufak bilgi birikiminin olmadığı su götürmez bir gerçektir, ki akademik anlamda kapısından içeri giremeyeceği de diğer gerçeklerden bir tanesi. Ama buna rağmen fanatizm ve taşlama amacıyla karşıdakinin tüm bilgi birikimi ve statüsünü bir anda yok edebilme gücünü elde edebilmiştir. Bu gücü bahşeden ise tek bir olgu var. Cehalet!

Otursam sayfalarca tanım yapabilirim, ki tekrar diyorum yargılamak değil net olarak rasyonel bir tanımdır benim için. Bütün gün kahvede oturup “abi bu vürüs (coronavirüs) kesin amariganın oyunu ya.” “Dünyayı da 2 illiminati illermemati ailesi yönetiyo abi zaten” “Aşı bulundu da bilerek piyasaya sokmuyolar” “Doların artması dert değil sonuçta ekmeği dolarlan mı alıyon, ehonomi çok eyi yeğenim” tadında hiçbir bilgi ve kaynağa dayalı olmadan, kulaktan dolma bilgilerle spekülatif yargılar üretirken bir yandan da çayı höpürdeterek içen oluşumlardır. Şimdi ufaktan kafanızda bir tablo belirmiştir. Alınmaca gücenmece yok. Sevgili okuyucum, zaten o güruhtan değilsen, yazımın devamını okumaya devam edeceğini biliyorum.

Cahillik hiç ayıplanacak bir şey değildir, hatta cahil tutarlıdır kendi içinde. Kötü olan yarı cahillerdir. – İlber ORTAYLI

Okumuş Cahil Olur Mu?

Direkt cevap vereyim, okumamış cahil olurken okumuş cahil de pek ala olabilir. Cehalet bir hastalıktır, tek ilacı ise okumaktır. Ama her tedavi herkeste maalesef işe yaramaz. Tabi bununla beraber okumamış her insan da cahil değildir. Bunu net olarak söyleyebilirim. Ne ufku geniş insanlar vardır ki yeterli imkân ve pozisyon bulamayıp bir şekilde okuyamamış veya tercih edememiştir fakat bir çok sözde okumuşa göre çok daha ufku açık, yukarıdaki cahillik hastalık belirtilerini göstermeyen insanlar mevcuttur.

Fakat ana soru odağımıza gelirsek okumuş cahiller, okumamışlarından daha tehlikelidir çünkü okumuşun arkasına sığınabileceği kayıt altına alınmış, tescillenmiş bir bilgili onayı vardır. Diplomadan bahsediyorum. Diploma dediğiniz kağıt parçası 21. yüzyılda işlevini tamamen yitirmiş, lisede aldığınız takdir teşekkür belgelerinden farksızdır. Veya en fazla çerçeveletip duvarınıza asarsınız. Onun dışında bir işlevi bulunmayan kağıt parçasıyla gözleri bağlı elinde bir kılıçla size saldıran bu insana karşı onun için geçerli bir argüman sunamazsınız. Ne anlatırsanız anlatın muhtemelen dinlemeyecektir. Sonuçta Mevlâna’ nın da dediği gibi;

Ne kadar anlatırsan anlat anlattıkların karşındakinin anladığı kadardır. -Mevlâna

Cehalet Moda Mı Oluyor?

Bu durum öyle bir hale gelmiştir ki bireyde hareket kısıtlılığı bile yaratır. Şöyle izah edeyim; cehalet içinde olan toplumlar veya bireye indirgersek cahil bireyler de dahil, kendilerinden olmayanı sevmezler. Bu en net katı kurallarıdır. Onların inandığı ama aslında olmayan gerçeği sorgulayıp eleştirdiğinizde ki yapıcı da yaklaşsanız kendi fikrini size empoze etmeye çalışmaktan başka bir kaçış açısı aramayacaktır. Bakış açısı demiyorum bakmak için pek farklı açı aramazlar çünkü. Açık olarak söyleyebilirim ki ben bu duruma çok uzun süre maruz kaldım ve hala ara ara yaşamaktayım.


Cahillerle yakın temasa girdiğinizde özellikle fanatizm duydukları bir konuda bahsettiğim karşı fikir empozesine başlarlar, dar görüşleri sizin söylediğinizle ilgilenmesindeki en büyük etkendir. Ve onlara benzemediğiniz benzeyemeyeceğinizi anladıkları anda da garip olursunuz. Tuhafsınızdır, yer yer asosyalsinizdir, toplumun genel dayattığı sabit olgulara inanıp onların davrandığı gibi davranmalı o şekilde konuşmalı ve o şekilde hareket etmelisinizdir. Griyi severler, mora yer yoktur, mor kötüdür, sarı kötüdür. Dalga geçilip komik bulunursunuz, lüzumsuz işler müdürü olursunuz ve binimum saçma lakapla atfedilebilirsiniz, alaya alınırsınız. Ne kadar aslında yapmanız gerekeni yapıyor sizin için düşünülmesi gereken şeyleri düşünüp onların peşinde oluyorsanız olun, toplum baskısı altında perçinlenmiş cehalet her yerinizi sarar ve ucu muhakkak size dokunur. Ailenizin içinde olabilir, anneniz, babanız, ablanız, kardeşinizden birileri olabilir. Onlar olmasa akrabalar arasında muhakkak yargı oklarıyla saldıracak bir ya da bir kaç cehalet bekçisi insan olacaktır.

Cahillik Neden Sevilmez?

 Çünkü cahil kimseler güzellikten, iyilikten ve akıldan mahrumken, kendilerini bilgeler bilgesi sanırlar. Böylelikle de bilgi için emek vermeye yakın durmazlar.

Araştıranı sevmezler, doğruyu benimseyeni sallamazlar, gerçeği görüp söyleyeni susturmaya çalışırlar. Bunlara uymadığınızda da garip olursunuz. Ve maalesef bu da bireyi toplum baskısı altında bırakarak dışlanma korkusuna iter ve cehalet yolunu istem dışı seçer. Cehalet moda olur, cahil olmayan gariptir dışlanmıştır çünkü ülkenin belki de %5uk kesimindendir. Tek olup dışlanıp garipsenerek doğru bildiğini söylemektense cahil olup onların arasına karışmayı ve günübirlik iyi hissetmeyi ortak payda da buluşmaya çalışmayı seçmek daha kolaydır.

Bunun İngilizcede net karşılığı vardır: Peer Preasure, yani mahalle( arkadaş) baskısı diyebiliriz. Yukarıda bunun tanımını yapmış oldum. Celal ŞENGÖR‘ ün 26 Kasım 2017 tarihinde katıldığı TEKE TEK programında bahsettiği bir anısını kısaca aktaracağım. Celal ŞENGÖR Amerika’ da okurken okulunda cuma günleri okulunda verilen konferanstan sonra tüm öğrenciler yani akranları, partiye, eğlenmeye gidip arkadaşlarıyla vakit geçirmeye gidiyorlar. Boş kalan okulu fırsat bilen Celal ŞENGÖR kütüphanede sabahlara kadar çalışıp vaktini kütüphanede geçirmeyi tercih ediyor ve arkadaşları tarafından alaya alınıp, “Yazık sana, niye böyle yapıyorsun” gibi laflar duyuyor. Tabi bir dönemde tek başına 13 tane makale yazıyor ve 8 kişilik öğrenci ofisine tek başına yerleştiriliyor. Programda dediği kilit cümle de şuydu;

Arkadaş baskısı öyle bir hale geliyor ki, alim bir adam olmaktan korkuyorsun. Cehalet moda oluyor! – Celâl ŞENGÖR

Bağnazlığı Cehalet le İlişkilendirebilir Miyiz?

cehalet ilber ortaylı

Kesinlikle net cevap. Evet! Bu soruyu okuduğunuz anda siz de cevaplamışsınızdır zaten. Mutlak bağnazlık cehaletten beslenir, cehaletten bağnazlığa dayanan bir oluşumdur. Bağnazlığı bir şeye inanma, din, takım sevmek, bir kulübü tutmak vb. gibi direkt olarak algılamayın. Körü körüne bağlanmaktır bağnazlık. Sorgulamamaktır, kılıfına uydurmaktır, istediğin şekle sokmaktır. Mutlak fanatizmdir. Aklı başında bir insan, yer yüzündeki her şeyi sorgulamak ve anlamlandırmakla yükümlüdür, yaşam amacımızın en temel olgularından biridir bu. Sorgulamak ve anlamlandırmak. Bunu yapmayan insan, fotosentez yapamayan bitki gibidir. Nefes alamaz, gelişemez, meyve veremez,  yaşama, etrafına fayda sağlayamaz ve hatta gerçekten yaşadığını hissedemez.

Cehalet yenilmesi gereken en büyük düşmandır. – Atatürk

Cahil Olmadığımızı Nasıl Tespit Ederiz?

faruk eczanesi-cehalet

Bu sorunun cevabına direkt yanıtım, kendinin farkında olmak olacaktır. Özeleştiri ve farkındalık temeldir. Sabit bir şeye ne kadar bağlısınız, bunu tartmaktır. Neden bağlı olduğunuzu korkusuzca sorgulayabildiğinizi tespit edebilmenizdir. Bilmediğiniz bir konuda karşınızdaki bilen birine karşı ne derece özgürsünüz? Özgürlükten neyi kastettiğimi artık anlıyorsunuzdur. Cahillik bilgisizlik değildir, bilmeyen bilmeyendir. Cahil bir kafa bilmediğini de biliyor gibi davranır, kendini böyle pazarlar. Gerçekten bilmiyorum demez, diyemez.

Faruk Eczanesiiiii, Faruk eczaneesi.. Faruk Kırahathanesi olabilir mi? Hani şu amariga muhabbetleri dönen kırahathane.

Cehaletten Kurtulmanın Temel Amacı Nedir? Nasıl Kurtuluruz?

Cahil kimseler kolay yönlendirilirler, hatta daha kaba tabirle koyunlaşırlar, eleştirel düşünceleri yoktur. Bu tip insanlar da haliyle çok iyi yönetilirler, çok iyi oy verirler, sorgulamazlar, soru sormazlar. Haliyle de üretemezler, yaratıcılık yetenekleri de yoktur. Cahil kimseler sürülmeye mahkumdur. Kendilerine daima çoban ararlar, kralcılık için yaşarlar. Fark yaratamazlar, hatta bırakın farkı tek başlarına varlık gösteremezler. Siyasiler için çok güzel bir üründür bu model insanlar. Bu açıdan bakarsak rasyonel akıllı bir birey olarak cahil olmak kimin hoşuna gider? Ülkenizi seviyorsanız, ailenizi, arkadaşlarınızı seviyorsanız, kendinizi seviyorsanız cehalet batağında olamazsınız. Çıkmak zorundasınız. Kendinize saygı duyuyorsanız sorgulamaktan korkmayın, düşünün, neden diye sorun, karşınızdaki kim ya da ne olursa olsun yer ve duruma göre ayarlayacağınız hitap ve üslupla neden ve niçin diye sormaktan asla çekinmeyin.

Ve bu hastalığa yakalanmamanın tek çözümü, yakalanana da tek ilaç: Okumak, eğitim ve okumak.

Anlayarak okumak, kitaplarla yaşamak, eğitimi özümsemektir cehaleti kıracak, toplumumuzu gerçekten refaha eriştirecek olan.

Okursanız, anlarsınız, anlarsanız, aldığınız eğitimi özümser kalıtsal yetenekler kazanırsınız, kazandığınız bu yetenek ve eleştirel bakışla üretir sorgular, fark yaratırsınız, ve fark yaratmak, siz dahil etrafınızdaki herkesi iyileşmeye gelişmeye iten sürekli bir adımdır.

Tek iyilik bilgi, tek kötülük cehalettir. – Sokrates

 

 

Spread the love

Batuhan YALIN

Bilişim tutkunu, girişimci, oyun oynamayı seven, doğa aşığı ve sporla iç içe olan bir dünyalıyım. Araştırmayı, makale okumayı çok seviyorum. Bilgiye aç olmak ne kadar da güzel bir şey.. Doymak bilmiyorsunuz.. 🙂

Bir yanıt yazın